IMG_4262Kimlik inşası “Şahsiyet , Aidiyet ve Hareket ” süreçlerinden oluşur.
İslam, şahıslara “şahsiyet” kazandırmak için vardır. Şahıs olmak yetmez, şahsiyet sahibi olmak gerekir. Modern, Modern öncesi ve İslamın çağının yaşandığı günümüzde, bizler İslamın çağını seçmeliyiz. Ne şahısların şımartıldığı, insanın kurtlaştırıldığı modern çağ, ne de akılların üzerine ipotek konulduğu, insanların mankurtlaştırıldığı bir çağa yenik düşmemeliyiz. İslamın çağını yaşamalıyız. İslamın çağı, şahısları şuurlandırma ve şahsiyet kazandırma çağıdır. Kardeşlik çağıdır. İnsanın insanın kurdu değil; insanın insanın yurdu olduğu çağdır…
Bu süreçte herkes kendi siperi neresiyse oraya dönmelidir. Hayatın boşluk kabul etmediği bu dünyada herbirimizin elini taşın altına koyması gerekir. Allah’ın bizi halife olarak kıldığı yeryüzünde biz kendimizi nasıl hiçe sayabilirki…
Şahsiyet öznedir. Şahıs ise nesnedir. Şahsiyetli insanlar; Allah’ın boyasıyla boyanandır, tarih olan değil tarih yazandır, yük olan değil yük alandır, umut eden değil umut edilendir, arsız olan değil arlı olandır, müsvedde olan değil asıl olandır… Rüzgara göre yön değiştiren değil rüzgar estirendir….
Bütün bu süreçte şahsiyetimizi kurmuş olabiliriz, aidiyetimizi de sağlamış olabiliriz. Fakat yetmez…Harekete geçmek gereklidir. Dün “engellenen biz İslami hareket vardı”. Fakat bugün “ertelenen bir İslami hareket” var dememeli, yola koyulmalıyız kaldığımız yerden…

Yorum yap